Bir Kitap, Bir Kalp; Bir Anne, Bir Kıvılcım: Kültür Böyle Büyür

Akşehir Akademisi’ni bir ziyaret sırasında tanıyan Özge Çuhacı Oyman ve kızı Duru Oyman, gördükleri atmosferden o kadar etkilendiler ki, küçük bir fikir kısa sürede yüzlerce çocuğa ulaşacak bir kitap kampanyasına dönüştü. Özge Çuhacı Oyman , yaşanan süreci Aktualite Haber Dergimize anlattı.

2024 Akşehir Uluslararası Nasreddin Hoca Şenliği kapsamında düzenlenen “Ahmet Çuhacı Şarkıları” gecesi için Akşehir’e gelen Özge Çuhacı Oyman ve kızı Duru Oyman, Belediye Başkanı Dr. A. Nuri Köksal’ın öncülüğünde kurulan Akşehir Akademisi Vakfı’nı, Ali Baki Çağlayan’ın destekleriyle, Mehmet Gündüz’ün rehberliğinde ziyaret etti. Akademi’nin tarihi atmosferi, kitap koleksiyonu ve çocuklara sunduğu kültürel olanaklar, ikiliyi derinden etkiledi.
 
Özge Çuhacı Oyman o günü şöyle anlatıyor:

“Duru’nun okuyup vermeye kıyamadığı, gerçek değerini bulacak bir yere vermek istediğimiz çocuk kitapları vardı. Ortamı görünce daha ben söylemeden Duru: ‘Ben kitaplarımı buraya göndermek istiyorum’ dedi.” 

Duygusal Anlarını ise şu şekilde ifade etti:

“Akademiyi görünce büyülendik. Kitapların tarihi değeri, mekânın kültürel atmosferi ve Mehmet Gündüz Bey’in anlattıkları bizi çok etkiledi.” 

Küçük bir fikir, büyük bir kampanyaya dönüştü.

Duru’nun önce kendi kitaplarını ayırmasıyla başlayan süreç, kısa sürede arkadaş çevresi ve okuluna yayıldı. Özge Çuhacı Oyman’ın desteğiyle yürütülen kampanyada, farklı yaş gruplarına hitap eden toplam 565 çocuk kitabı toplandı. Kitapların 3-15 yaş arası çocuklara yönelik olduğu belirtildi.

“Evde yaklaşık 200 kitap vardı. Ama Duru'nun heyecanı beni de etkiledi. Sonra o, okulda ve çevresinde herkese akademiyi anlatarak kitap toplamaya başladı,” diyen Özge Çuhacı, bu duyarlılığın sadece ailesel değil, toplumsal bir etki yarattığını vurguladı. 

“Kurumsal ve güvenilir bir yapı”

Akşehir Akademisi Vakfı’na bağış yapma kararlarını etkileyen faktörleri de açıklayan Özge Çuhacı Oyman, şu ifadeleri kullandı:

“Akşehir Akademisi Vakfı kurumsal ve güvenilir yapısı ve Akşehirlilere sağladığı büyük kültürel hazine ile bizi çok etkiledi. Kurulumunda ve yönetiminde emeği olan herkese teşekkür borcumuz var, yapılan işlere sağlatılan saygın ortama hayran kalmamak mümkün değil.” 

Bir çocuğun duyarlılığı, bir annenin desteği ve bir şehrin kültürel mirası…

Özge Çuhacı Oyman’ın anlattıkları, sadece bir kitap bağış kampanyasının değil; bir neslin kültürel değerlere duyduğu saygının da hikâyesi. Bu örnek, yerel girişimlerin bireylerin gönlünde nasıl büyük izler bırakabileceğini bir kez daha gösteriyor.

Bazı yolculuklar büyük adımlarla değil, kalpten gelen küçük bir niyetle başlar. Özge Çuhacı Oyman ve kızı Duru’nun hikâyesi de işte böyle başladı: Bir ziyaret, bir hayranlık, bir iç ses… Ve ardından yüzlerce kitaba dönüşen bir iyilik halkası.

Bu bağış yalnızca kitapların sayısıyla değil, taşıdığı anlamla büyüyor. Çünkü burada kitaplar kadar kıymetli olan şey; bir annenin sezgisi, bir kızın heyecanı ve bir şehrin kültürel geleceğine olan inanç.

Kültür, sadece geçmişle değil; böyle dokunuşlarla yaşar ve yarına taşınır.